Define İşaretleriEşkiya BelgeleriErmeni Gömüleri
 

Altın Nasıl Bulunur

Altın ararken toprak yapısındaki farklılıkları dikkate alarak altın yeri tespit edip edemeyeceğini hep merak edilir. Gerçek şuki Altın kolay kolay tepkimeye  girmeyen çok kararlı bir elementtir. Topraktan, rutubetten ve güneşten etkilenmez. Bu yüzden hiç bir zaman oksitlenmez, kararmaz ve donuklaşmaz.

Türkiye’nin altın yataklarının oluşumuna son derece el verili jeolojisi yapısı vardır. Altın aramak ise beceri gerektiren bir meslektir herkes yapamaz. Bu diğer hobilerle benzerlik gösterir, mesela kimisi balık tutar alanında uzmandır. Kimisi ava gider oda alanında uzmandır. Kimiside altın arama yani definecilik yapar. Kişi bu hobiye yatkın olmalıdır. Bu iş sonradan öğrenilerek yapılacak iş değildir. Kişinin ruh yapısı uygun olmalı, altın/define dediğin zaman heyecana kapılmalıdır. Her definecinin hayali büyük bir kütle altın bulmaktır.

Altın aramanın bir çok yolu vardır bunların başında dedektörle arama yapan defineciler gelir. Bununla beraber dere yataklarında akıntıyla gelen altın parçacıklarını arayan kitleler vardır. Bunlar dedektör değil bir çeşit süzgeç yada tava kullanarak minerallerle kenetli olarak bulunan altını sadeleştirip temiz bir şekilde elde eder.

Ağaçlarla Altın Arama

Bilinen 2 yöntem dışında bilim insanları, bazı bitkilerin yapraklarında altın olduğu için ve bundan faydalanarak yer altındaki altın kütlelerinin tespit edilebileceğini ortaya koydu. Özellikle okaliptüs ağacının yapraklarında bulunan altın parçacıklarının, toprağın birkaç metre derinliğinde altının varlığına işaret ettiğini saplandı. Araştırmacılar, bu bulgu sayesinde, erişilmesi güç yerlerde altının yerinin yeni yöntemlerle tespit edilebileceğini belirtiyor. Bu araştırma sonuçları ise dünyanın bazı ünlü dergilerinde yayınlandı.

Kolay erişilebilir altın yatakları kesin olarak tespit edildikten sonra şimdide nehir çökeltileri ve kum tepeciklerinin metrelerce altında gömülü olan zor yatakların bulunması üzerinde çalışılmaktadır. Tabi bunlar doğal oluşum sonucu meydana gelmiş altınlardır. Sonradan gömülmüş defineler için yapılan araştırmada  bazı ağaçların yapraklarında ve kabuklarında az miktarda altın bulan araştırmacılar, bu kez ağaçların altını emdiğini tespit etti. Yaklaşık 400-500 ağacın emdiği altın miktarı ise sadece bir yüzük büyüklüğünde olduğu saplandı.

Gerçek şuki altına rastlanan ağaçların bulunduğu yerin 30 metre altında, altın yatağının olduğu görüldü. Ülkemizde altın yatakları, toprak yüzeyine çıkmış altın içeren kaya parçalarının bulunmasıyla tespit edilebiliyor. Yada arkeolojik  arama amaçlı kazılar sonucunda tespit edilebiliyor. Tabi definecilerde boş değil onlarda iyi bir altın avcısıdır.

Bu yöntemin sadece altın değil kurşun, demir, bakır, alüminyum gibi diğer metal aramalarındada kullanılabileceği belirtiliyor.

Dünya Altın Madenciliği Tarihçesi

Yazılı tarih dönemi boyunca altın ile insanlık tarihi iç içe örülüdür. Bazı toplumlarca güç sembolü, bazı toplumlarca değişim ve servet biriktirme aracı olarak kabul edilmiştir.  Altın insanoğlu tarafından 7000 yıldan beri kullanıldığı tahmin edilmektedir.

Dünyanın en eski altın üreticileri Mısırlılar olup M.Ö. 5000 yıllarında bakır ile alaşım halde bulunan altını toprak altından çıkarmaya başlamışlardır. Ayrıca, madencilik tarihine ait ilk belge de yine Mısır’daki bir altın madenine ait krokidir.  Peru da M.Ö. 2000 yılına ait altın ziynet eşyaları kalıntılarına rastlanmış olup, Amerika kıtasındaki Aztekler ve İnkaların da altına tutkun oldukları bilinmektedir.

Altına önem veren eski medeniyetler arasında; Yunanlar, İranlılar, Makedonyalılar, Asurlular, Sümerler, ve Lidyalıları saymak doğru olur.

Türklerde altın; devlet sembolü, hükümdarlık simgesidir. Türklerin altın işlemeciliği ve madenciliği konusunda önemli bir yeri vardır. Altından süsler, yüzük ve küpe gibi takılar, miğfer ve mızraklar yapmışlardır. Ancak Müslümanlığı kabul ettikten sonra altın eşya üretimi azalmıştır.  Altın Roma döneminde devlet borçlarını ödemek için kullanılmıştır. Altın arayıcıların kullandıkları leğene benzeyen bu düzenek (bate), ilk kez Batı Afrika’da, 1471 yılında Portekizler’in istilasından önce kullanılmıştır.

altın madeni

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yukarıdaki form aracılığıyla siz yapabilirsiniz.