Türkiye’deki altın yatakları daha çok Ege, Batı Anadolu, Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgelerinde bulunmaktadır. Metal bazlı işlenebilir toplam altın rezervi miktarı tonlarca olacak ifade edilmektedir.
Türkiye’de en çok altın İzmir / Bergama-Ovacık, Balıkesir / Havran, Gümüşhane / Mastra, Manisa / Salihli-Sart, Erzincan / İliç, Eskişehir / Sivrihisar, Kayseri / Kocasinan ve Uşak / Eşme-Kışladağ’daki Altın tesislerinde üretilmektedir.
Türkiye altın talebi açısından dünyada beşinci sırada yer almaktadır. ortalama 200 tondan fazla altın ithal eder ve bunun yarısını işleyip mücevher olarak yeniden ihraç edilmektedir. Ülkemiz Dünyadaki altın takı üretiminde Hindistan’ın ardından ikinci sırada yer almaktadır.
Türkiye’de altın işlenme sırasında siyanür kullanımına özel bir hassasiyet vardır. Fakat aramanın hiçbir aşamasında siyanür kullanılmamaktadır. Altın, kömür, bakır, demir, bor vb. İle aynı şekilde araştırılır. Genelde sismik cihazlar kullanılır. Siyanür sadece fırından çıkartma aşamasında kullanılır bunu için ÇED onayı gereklidir. Her türlü güvenlik önleminin alınan kapalı tesislerde gerçekleştirilir. Böylelikle kullanılan siyanür doğa ve insanla temas etmez. Altın madenlerinin işletilmesi sırasında günümüze kadar insanlar ve diğer canlılar henüz bir tehlike ile karşılaşmamıştır.
Dünyada her yıl yaklaşık 1,5 milyon ton siyanür tüketilmektedir. Bunun % 18’i (270.000 ton) madencilik sektöründe, kalan% 82’si ise tekstil, sentetik kumaş, naylon, kauçuk, otomobil lastikleri, metal işleme – çelik, elektro kaplama, galvanizleme, mücevherat ve ilaç sektöründe kullanılmaktadır. endüstri, böcek öldürücüler ve böcek ilaçları, indigo, optik parlatıcılar ve fotoğrafçılık. Dünyadaki altın üretiminin% 85’i siyanürlü yöntemle yapılmaktadır.
Amerika Birleşik Devletleri Jeoloji Araştırması (USGS) tahminlerine göre, dünyada işlenebilecek toplam altın rezervi miktarı 54.000 tondur. Rezervin yaklaşık% 54’ü Avustralya, G. Afrika, Rusya, ABD, Peru ve Endonezya arasında paylaşılmaktadır. Dünya altın üretimi 2018 yılında 3.260 ton aralığında gerçekleşti ve bu üretimin% 36’sı bu altı ülkeye yayılmıştır..
Altın, eski dönemlerden beri sahip olduğu temel işlevlerle en çok aranan metallerden biri olmuştur. Dünyada üretilen altının% 43’ü mücevher,% 15’i altın,% 37’si elektronik ve% 5’i diş hekimliği sektöründe kullanılmaktadır.
Bor mineralleri yapılarında farklı miktarlarda borik oksit (B 2 O 3 ) içeren doğal bileşiklerdir . Türkiye’de yaygın olarak bulunan bor mineralleri tinkal, kolemanit ve üleksittir. Bu mineraller öncelikle konsantre bor ürünleri elde etmek için fiziksel işlemlere tabi tutularak zenginleştirilmekte ve daha sonra kimyasal işlemlerle çeşitli rafine bor ürünlerine dönüştürülmektedir.
Bor bileşikleri cam sanayi, tarım, kimya ve deterjan sektörü, seramik ve polimerik malzemeler, metalurji, nano teknolojiler, otomotiv ve enerji sektörleri, elektronik ve iletişim sektörleri, uzay ve uçak araçları, nükleer uygulamalar, askeri araçlar gibi pek çok alanda kullanılmaktadır.
En önemli bor rezervleri Türkiye, ABD, Rusya ve Güney Amerika’da bulunmaktadır. Ülkemizin bilinen bor yataklarının tamamı Batı Anadolu’da bulunmaktadır, özellikle; Eskişehir-Kırka, Kütahya-Emet, Bursa-Kestelek ve Balıkesir-Bigadiç. Türkiye, dünya rezervlerinin% 73’üne denk gelen 3,3 milyar ton bor rezervine sahiptir ve bu konuda ilk sırayı almaktadır. B
Dünya genelinde bor ürünleri tüketimi yaklaşık 4 milyon tondur. 2018 yılında dünya bor talebinin yaklaşık% 59’u Türkiye tarafından karşılanmıştır.
Ülkemiz jeolojik yapısı gereği doğal taşlar açısından zengin bir potansiyele sahiptir. Mevcut verilere göre 4 milyar m 3 kullanılabilir mermer, 2,8 milyar m 3 kullanılabilir traverten ve 1 milyar m 3 granit rezervi bulunmaktadır. Bu rakamlara göre Türkiye, dünyadaki toplam doğal taş rezervinin yaklaşık% 40’ına sahiptir.
Türkiye’de yapılan araştırmalar, ülkemizde yaklaşık 650 farklı renk ve doku çeşidi olduğunu göstermektedir. Başlıca doğal taşlarımız kristalin kireçtaşı (mermer), kalker, oniks, konglomera, breş ve magmatik kökenli kayaçlardır (granit, siyenit, diyabaz, diyorit, antigorit vb.).
Rezervlerimiz ve mermer çeşitlerimiz birlikte değerlendirildiğinde sektörün önemli bir istihdam kaynağı oluşturduğu ve dünya pazarları arasında önemli bir yere sahip olduğumuz görülmektedir.
Türkiye’de en çok bilinen mermer çeşitleri şu şekildedir: Süpren, Elazığ Vişne, Akşehir Siyah, Manyas Beyaz, Bilecik Bej, Kaplan Postu, Denizli Traverten, Ege Bordo, Milas Leylak, Gemlik Diyabaz ve Afyon Şeker .
Günümüzde mermer üretiminde klasik yöntemler yerini modern yöntemlere bırakmıştır. Mermer işleme kapasiteleri sürekli artıyor ve modern teknolojilerle çalışan mermer fabrikalarının sayısı artıyor. Bunların bir sonucu olarak, uzun yıllardır blok mermer olan ihracatımız artık – yüksek oranda – mamuldür.
Birkaç yıl önce doğal taş ihracatında sekizinci sırada yer alan Türk doğal taş sektörü, Özellikle mermer ve traverten ihracatında Türkiye, Çin, İtalya ve İspanya’yı geride bırakmıştır.
Maden Yatakları daha fazla bilgi;
Kaynak Define sohbeti MendereS
