Bulgaristanda Doç. Dr. araştırmasını yazacağım. volçanla ilgili yapılmış en iyi kaynaklardan biridir. Başlıyoruz.
Volchan 1775 yılında Malko Turnovo yakınlarındaki köy veya mahallelerden birinde doğdu. 18 yaşına kadar koyunlarını otlattı. Köydeki en güzel kıza aşık oldu ve kızla evlenmeye karar verdi. Ancak, kızı sadece volçan değil ismail ağa tarafındanda beğenilmekteydi. İsmail ağa talimatıyla toplanan gurup volçanı bir güzel döverek bir daha kızın adını ağzına almaması için uyardı. Sonra kız İsmail ağaya verildi.
Volçan bir gün adamlarını toplayarak ismail ağanın evini basarak kızı kaçırır. ne varki kız çatışmada yaralandı sonrada öldü.
Volçan 3 ayda 70 kişiyi toplayarak güçlü bir ekip kurdu. ekibin başına ise pop martini geçirdi. Başlangıçta, Türklerin Bulgarlara karşı yaptığı şiddet ve vahşetten intikam aldıklarını okudum.
Ekip ilerleyen yıllarda 200 kişiye yükseldi, Malko Turnovo’dan Lozengrad’a kadar toprakların efendisi oldu. Orada Türkler artık Bulgarlara karşı şiddet uygulamaya cesaret edemiyorlar, çünkü Volçanın intikamının korkunç olduğunu biliyorlardı.
Volçanın Emin Ağa ile ne zaman temas kurduğu bilinmiyor. Emin Ağa, toplanan vergileri sermaye taşıyan osmanlı kervanları hakkında volçana bilgi verir. Volchan onlara saldırır, para, altın, gümüş, mücevher toplar ve onları mağaralarda saklar. Aynı zamanda Trakya ve Roma hazinelerini de ortaya çıkarır. bu şekilde volçanın inanılmaz serveti oluşur.
Ekibini Avusturya’dan en modern tüfekler ve tabancalarla donatıyor. İsteği üzerine Rezovska Nehri üzerinde bir taş köprü inşa ettirerek. Uyanık gençleri yurtdışında okumak için gönderir.
Pop Martin’e St. Petersburg’a göndererek, İmparator Nikolai ile görüşmesini ister. St. Petersburg, 200 yıl boyunca Çarlık Rusya’nın başkenti olmuştur. Pop martin Nikolai ile görüşmesinde Türkiye’ye savaş ilan etmesi ve Bulgaristan’ı kurtarmasını söyler. Ve şimdi en önemli şey: Pop martin, imparatora, ölenlerin ailelerine maaş bağlanacağını bu maaşın altınlarla ödeneceğini söyledi. askerler için gerekli tüm müimmat içinde aynı şeyi söyledi. tüm masrafları altınlarla ödeyeceğim. Herşey bulgaristanın özgürliği içindi. Ne yazık ki, önerisi Rus imparator tarafından kabul edilmedi.
Sonra Volchan voyvoda Güneydoğu Bulgaristan ve Lozengrad boyunca faaliyetlerini genişletti. 1845 civarında, ekibin kendisine olan güveninin azaldı terk edilmeye başlandı. Aslında bu volçanın düşüncesiydi. Daha sonra birlikleri dağıtıp Tulcea’ya yerleşti. Bulgar-Romen asıllı karışık olan Rahibe Eprasinia ile evlendi.. İki oğlu ve bir kızı var. Sadece ilk doğan Hristo’nun büyük bir tüccar olduğu bilinmektedir.. Volcan’ın 1863’te sadece Tulsa veya Braila’da öldüğü bilinmektedir.
Efsaneye göre, silahlı ve kılıçlı savaş üniformalı 3.000 adamı vardı.
Bir başka efsaneye göre, Volchan Voivoda Malko Turnovo kasabasını devraldı ve Bulgaristan’ın başkenti ilan etti. Hatta bunun şarkısı bile var. “Malo Turnovo’da kral kurt komutanı oldu”.
Başka efsanelere göre volçan hazineyle çok ilgilenirdi. gerçek şuki volçan romanyaya taşındığında yanına hiç hazine almadı. pop Martin’e gönderdiği bazı mektuplar var, Doğu Balkan Dağları’ndan Strandzha’ya ve Karadeniz’den Tunca Nehri, edirne ve kırklareline kadar geniş bir alandan bahseder.
Tüm define avcıları ordusu volçan parasını araştırmaya devam ediyor. Yıllar boyunca, volçan hazinesini arayan 10 defineci öldü. Son kurban bu yıl 10 Kasım’daydı. 41 yaşında bir defineci mağaraya iner ve diğer arkadaşı onu halata bağlayıp içeri gönderir. Mağaraya giren defineci belirlenen zamanda geri dönmeyince, arkadaşı ipi çeker. ne varki ip kesiktir. dışarıdaki defineci hemen 112 yi arar. Gelen ekip mağaradan cesedi çıkarır. Şaşırtıcı olan şey, ipin kesilmiş olmasıdır.
Volçanın kardeşleri Hristo Georgiev ağabeyi Evlogi’nin 1867’de ölümüyle 23 milyon olan ve erkek kardeşi Evlogi’nin 26 milyon olan mal varlığı 20 yıldan daha az bir zamanda, 95 kat arttı!
Voyvoda kardeşlerin, üçünün Romanya’da kaldığı sırada üçünün de özlemi, Bulgaristan’ın kurtuluşuna yardım etmek. dolayısıyla Volçanın bu amaç için kardeşlerine mülklerinin bir kısmını vermesi oldukça muhtemel.
Bilindiği gibi, Evlogi kardeşler ve Hristo Georgiev, Sofya Üniversitesi’nin sağladığı fonlara bağış yapıyorlar. Sadece kendisi için 1 milyon BGN bağışladılar (bina için 800 bin, arsa için 200 bin). Ayrıca, hastanelere, okullara ve kurtuluş davası için 3 milyon BGN’den fazla bağışta bulundular.
Bulgaristandaki Ropotamo Nehri ve istranca dağları bazı define araştırmacılarına göre volçanın en büyük hazinesine ev sahipliği yapıyor. Çünkü, Istranca dağlarındaki sonsuz derin mağaralar volçanın meskeniydi.
Görgü tanığı Derviş Tepe bölgesindeki Sakar Dağları’nın güneydoğu denize kadar uzanan büyük bir yeraltı tünelinin bulunduğu büyük bir kalenin varliğindan bahseder. İçinde anlatılmamış zenginliklerle doluydu – altın, gümüş ve değerli taşlar. Bu hazinenin diğer parçaları tuna nehri boyunca edirneye kadar devam ediyor. Volçan Varna’dan Edirne’ye gitti ve Edirnede şöhreti dahada arttı.
Edirnede Voçhan büyük bir taş – büyük bir taş sandalye yaptırdı. Koltuğun çevresindeiçin 72 delik oydu. Tüm adamlarına soygunlara başlamaları için emretti. Bu, Bulgaristan’ın kurtuluşu için para toplamasıydı.
Türklerin rahatsız olması için Volçan adını değiştirdi. Yeni isimleriyle düşmanlarını kutsadıktan sonra, gözlerini bağladı mağaraya getirdi. Orada gözlerini bağladı ve Ali Baba ve Susam’ın hikayesinde olduğu gibi muazzam zenginlikler gördüler. Geyik boynuzları, altın ve gümüş kolyeler, takılar, kalkanlar, kasklar ve telden asılan saf altından zincirler vardı. Mağara Eyer, silahlarla ve değerli taşlarla doluydu…
Gerçek Belgelerin Bir Kısmı Bir Türkün Elindeydi
Bulgar Türkü Mustafa Akifov tarafından Türkiye’den gizlice getirilen belgeler, 1980’lerde Valchan’ın o zamanlar istisnai bir şekilde eğitimli bir Bulgar olduğunu anlaşılmaktadır. Akifov, elindeki kaynaklara göre volçanın toplam 6 tondan fazla altın sakladığı Rusensko Koprivets kasabasındaki Zmeykale bölgesinde bir yeri tanımlayan orijinal belgelerini sundu!
Belgeler yerin çok derininde, 30 metreden fazla derinlikte / Kaleto bölgesinde, Valçan bir Türk hazinesi gömdüğünü söylüyordu. Belgelerin yetkili arkeologlar tarafından yapılan araştırmaları, açıklanan tuzakların ve bunlardan birinde sabitlenmiş yerlerin bulunduğunu göstermiştir. 1980’lerde yapılan kazılarda bile, kazı alanına giren bir kişinin öldürüldüğü ve açıklanan tuzaklardan birine dikkat etmeyi ihmal ettiği belgelenmiştir.
Daha sonra, Koprivtsi köyündeki Zmeykale mevkiindeki alanda incelemeler ve kazılar yasaklandı. Belgeler daha sonra garip, gizemli bir şekilde “buharlaştı”. Türkiye’den getirilen belgelerin izlerinin ve bu bölgede onlarca yıldır yok olan altınla efsanevi hazinenin tekrar bulunup bulunmayacağı hala sır.
