2 türlü çivi vardır, biri çingene çivisi diğeri çarmıhın çivisi. Çingene çivisi para der, çarmıhın çivisi ise mezardır. Dikkat edin bu çiviler çoğu demir değil kurşundan yapılmıştır.
Ağaçta birden fazla çivi varsa bu mezar işaretidir, çivi sayısı kadar mezar vardır. Bu çiviler orta boy şeklindedir, bu ağaç mezarların kutsandığı yerdir. Hz. İsa çarmıha gerilip ellerine çivi çakılmıştır. Sonrada göğe kaldırılmış. Hristiyanların benzer uygulama eşliğinde bir ölü gömme yöntemidir.
Tek çivi ise define işareti olarak bilinir. Bu son bölge demektir malın yeri bu çividen görünür. Bu çivi ağacın gövdesinde olup demir kazık çakılı gibi görkemli şekildedir. Ağaç yaşlanıp genişledi ise bu çiviyi içine almış orası kanser olmuştur. Yaşlı dut; meşe; ahlat gibi ağaçlarda bulunabilir. Yemiş ağacında çivi aramayın; onda olmaz. Çingene çivisi olan yerlerde mağara aranabilir. Kuyu ve tek tepeler dikkate alınacak noktalardır. Mağara ise genelde merdivenle girilir içeride yaşam izleri mevcuttur; çoğunluk duvar aralarında saklı altınlar bulunur.
Bir başka görüş: çivi dut ağacında ise para kuyudadır. Çevreye bakın mutlaka bir kuyu bulursun. Eğer kuyu 2 taneyse bu 2 kuyuda boştur. Orada birde 3 kuyu olmalı, dikkat edin bu kuyu kireç yada kil ile doldurulmuştur, paranın saklandığı kuyu budur.
Diğer görüş: Çivi eşkiya çivisiyse burada açık mağara aranır. Bu mağaranın kapısından baktığında karşıda sergen kayalıklar olup bu kayanın önünde şapka yapan kaya mevcuttur. Para bu kayanın ya önünde yada üstündedir.
Ağaçta çok fazla çivi varsa burada kesin mezarlar vardır. Ağacın hemen yanında hafif yığma varsa bu yığmanın altıda mezardır. Bazı mezarlar birden fazla odalıdır.
Mezar yanına ağaç dikme geleneği çok eskilere dayanır. Ağaçlar altında mezarlar kutsanıp ağaçlar yakılırdı. çoğu mezarlık alanında yaşlı ağaçlar bulmak mümkündür, bunların çoğu yandı yada kesilip odun olarak kullanıldı.
